to make certain

listen to the pronunciation of to make certain
الإنجليزية - التركية
emin olmak

Hiç hata yapmadığımızdan emin olmak için iki kez kontrol ettim. - I checked twice to make certain we hadn't made any mistakes.

Konserin saat kaçta başladığını Tom'un bildiğinden emin olmak zorundayım. - I have to make certain Tom knows what time the concert starts.

(deyim,Teknik) temin etmek
kesinleştir
garantiye almak
to certain
yekinmek
الإنجليزية - الإنجليزية
Ensure
certify, validate, check out
to make certain

    الواصلة

    to make cer·tain

    التركية النطق

    tı meyk sırtın

    النطق

    /tə ˈmāk ˈsərtən/ /tə ˈmeɪk ˈsɜrtən/
المفضلات