الإنجليزية - التركية
تعريف to make a vow, or solemn promise في الإنجليزية التركية القاموس.
- vow
- yemin etmek
- vow
- ant içmek
- vow
- {i} adak
- vow
- {i} yemin
Onlar 25. evlilik yıldönümünde kendi yeminlerini yeniledi.
-They renewed their vows on their 25th wedding anniversary.
O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
-He vowed to avenge his friend's death.
- vow
- taahhüt etmek
- vow
- {i} yemin, ant; vaat
- vow
- vaat
- vow
- nezretmek
- vow
- ahit
- vow
- vadetmek
- vow
- adak adamak
- vow
- {f} yemin et
Bir daha onunla konuşmamaya yemin ettim.
-I vowed that I would never speak to her again.
Ben asla evlenmemek için yemin ettim.
-I have made a vow never to get married.
- vow
- {f} adamak
- vow
- {f} ahdetmek
- vow
- marriage vows evlilik sözü
- vow
- ada/yemin et
- vow
- (isim) adak, ant, yemin
- vow
- take vows rahibe olmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to make a vow, or solemn promise في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- vow
to make a vow, or solemn promise
الواصلة
to make a vow, or sol·emn prom·iseالنطق
Resimler
السابق
المفضلات