to make a mess of; to disorder or muddle; to muss; to jumble; to disturb

listen to the pronunciation of to make a mess of; to disorder or muddle; to muss; to jumble; to disturb
الإنجليزية - التركية

تعريف to make a mess of; to disorder or muddle; to muss; to jumble; to disturb في الإنجليزية التركية القاموس.

mess
{f} bozmak
mess
{f} karıştırmak
mess
altüst etmek
mess
karışmak
mess
{i} karışık yemek
mess
{i} çorba
mess
dert
mess
{f} altüst et
mess
kirlilik
mess
pislik
mess
bela

Başımızı belaya sokan kişi Tom'du. - Tom was the one who got us into this mess.

mess
{i} karışık şey
mess
(fiil) karıştırmak, bozmak, kirletmek, pisletmek, asker sofrasında yemek yemek
mess
{i} karışıklık, düzensizlik, dağınıklık
mess
daima aynı sofrada yemek yiyen kimseler
mess
{f} kirletmek
mess
çorba veya lapaya benzer yemek
mess
{i} ask. yemekhane
mess
böyle arkadaşlarla yenen yemek
mess
{f} pisletmek
الإنجليزية - الإنجليزية
mess
to make a mess of; to disorder or muddle; to muss; to jumble; to disturb

    الواصلة

    to make a mess of; to dis·or·der or muddle; to muss; to jumble; to dis·turb

    النطق

المفضلات