to make a judgment on or upon a person or case

listen to the pronunciation of to make a judgment on or upon a person or case
الإنجليزية - التركية

تعريف to make a judgment on or upon a person or case في الإنجليزية التركية القاموس.

pass
{i} giriş

Taro büyük olasılıkla üniversite giriş sınavını geçecek. - Taro is very likely to pass the university entrance examination.

Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu. - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.

pass
{i} geçit

Solda gizli bir geçit var. - There's a secret passage on the left.

Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar. - They fled through a secret passageway.

pass
{i} kanal

Gemi Panama Kanalından geçti. - The ship passed through the Panama Canal.

Bu gemi, kanaldan geçmek için fazla büyük. - This ship is too big to pass through the canal.

pass
sona ermek
pass
pas demek
pass
(Kanun) kararlaştırmak
pass
sınavda geçmek
pass
uzatmak
pass
başarmak
pass
baştan çıkarma
pass
kazanmak
pass
pas

Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir. - If you are going abroad, it's necessary to have a passport.

Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur. - When you travel abroad, you usually need a passport.

pass
{f} geç

Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir. - If he studied hard, he could pass the exam.

Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar. - Some read books just to pass time.

pass
{f} bildirmek
pass
{f} devretmek
pass
{i} paso
pass
{f} piyasaya sürmek
pass
(Askeri) KISA İZİN YETKİSİ: Böyle bir izinin verilmesi hususunda tanınan yetki
pass
{f} onaylanmak
pass
kab

Yeni bir yol inşa edilmesi kararı kabul edildi. - The resolution that a new road be built was passed.

O yirmi olarak kabul edildi. - She could pass for twenty.

الإنجليزية - الإنجليزية
pass

And within three dayes twelve knyghtes passed uppon hem; and they founde Sir Palomydes gylty, and Sir Saphir nat gylty, of the lordis deth.

to make a judgment on or upon a person or case

    الواصلة

    to make a judg·ment on or up·on a per·son or case

    التركية النطق

    tı meyk ı cʌcmınt ôn ır ıpän ı pırsın ır keys

    النطق

    /tə ˈmāk ə ˈʤəʤmənt ˈôn ər əˈpän ə ˈpərsən ər ˈkās/ /tə ˈmeɪk ə ˈʤʌʤmənt ˈɔːn ɜr əˈpɑːn ə ˈpɜrsən ɜr ˈkeɪs/
المفضلات