to lose distinct form or outline; to blend

listen to the pronunciation of to lose distinct form or outline; to blend
الإنجليزية - التركية

تعريف to lose distinct form or outline; to blend في الإنجليزية التركية القاموس.

melt
{f} eritmek

Buz tuzu karı eritmek için kullanılır. - Ice salt is used to melt snow.

Bu kamyon buzu eritmek için yola tuz koyar. - This truck puts salt on the road to melt the ice.

melt
{f} erimek

Dünya genelinde buzullar erimektedir. - Glaciers around the world are melting.

melt
melt into içine karışmak
melt
melt into tears göz yaşlarına boğulmak
melt
{f} yumuşamak
melt
(İnşaat) ergiyik
melt
eri

4. Susam yağını wokta ısıtın ve tereyağını eritin. - 4. Heat the sesame oil in the wok and melt the butter.

Buz erirse, sıvı olur. - When ice melts, it becomes liquid.

melt
{f} into -in içine
melt
yok etmek
melt
mülâyimleşmek
melt
erime

Dondurmanızı erimeden önce yiyin. - Eat your ice cream before it melts.

Dondurmayı erimeden şimdi yiyelim. - Let's eat the ice cream now before it melts.

melt
kalbini yumuşatmak
melt
(fiil) erimek, yumuşamak, ergimek, eritmek, yumuşatmak
melt
{i} eriyik
melt
bir defada eritilen miktar
melt
{f} away yok etmek; yok olmak, kaybolmak
melt
erimiş madde
الإنجليزية - الإنجليزية
melt
to lose distinct form or outline; to blend
المفضلات