الإنجليزية - التركية
تعريف to look or feel sad, sullen or despondent في الإنجليزية التركية القاموس.
- gloom
- kederlendirmek
- gloom
- kasvet vermek
- gloom
- üzüntü
- gloom
- kasavet
- gloom
- gam
- gloom
- karanlık
Gökyüzü karanlık ve gri - Tipik bir yağışlı mevsim havası.
-The sky is gloomy and gray - a typical rainy-season sky.
Karanlık ev bir hayalet gibiydi.
-The gloomy house was like a ghost.
- gloom
- sıkıntı
Neden bu kadar sıkıntılısın?
-Why are you so gloomy?
- gloom
- 1. (isim) sıkıntı, can sıkıntısı; karanlık kasvet; kasvetli yer.2 (fiil) canı sıkkın olmak, sürat aşmak; kararmak (hava); kederli olmak, meyus olmak; karartmak, kasvet vermek, kederlendirmek
- gloom
- {i} belirsizlik
- gloom
- surat asmak
- gloom
- canı sıkkın olmak
- gloom
- kararmak kederli olmak
- gloom
- {i} kasvet, hüzün
- gloom
- {i} hüzün
- gloom
- {i} hüzün çökme
- gloom
- {i} kararma
- gloom
- karanlık kasvet
- gloom
- (isim) karanlık, kasvet, hüzün, sıkıntı, sıkıntılı bakış, belirsizlik, kararma, hüzün çökme
- gloom
- karartmak
- gloom
- meyus olmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to look or feel sad, sullen or despondent في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- gloom
to look or feel sad, sullen or despondent
الواصلة
to look or feel sad, sul·len or de·spond·entالنطق
Resimler
المفضلات