Onların işi başkana tavsiyede bulunmak.
- Their job is to advise the president.
Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
- I advised him to take a rest.
Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
- He advised an early start.
Aşağıdaki fiyat indirimleri ile ilgili sana nasihat etmek istiyoruz.
- We wish to advise you of the following price reductions.
when that villain he auiz'd, which late / Affrighted had the fairest Florimell, / Full of fiers fury, and indignant hate, / To him he turned .