Olaylar yakından bağlantılı idi.
- The events were closely linked.
Bir zincir birçok bağlantıdan oluşur.
- A chain is made up of many links.
Halkanın biri kopuksa, tüm zincir kopuktur.
- One link broken, the whole chain is broken.
Zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür.
- The chain is no stronger than its weakest link.
Bir zincir birçok bağlantıdan oluşur.
- A chain is made up of many links.
Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
- The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
Bu cümleler doğrudan doğruya bağlantılı değildir.
- These sentences are not directly linked.
Kalplerimiz bağlantılıydı.
- Our hearts are linked.
Tom bloğundan benim siteme bağlandı.
- Tom linked to my website from his blog.
Olaylar yakından bağlantılı idi.
- The events were closely linked.
Dünya savaşı hayali, doğrusal bir dinle ilişkilendirilebilir.
- The dream of world war may be linked to a linear religion.
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
- It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
Bir zincir birçok bağlantıdan oluşur.
- A chain is made up of many links.
Tatoeba'nı yeni versiyonu, insanları eklemeye ve onlarda redaksiyon yapmaya olanak sağlayacak!
- The new version of Tatoeba will allow linking people, and even editing them!
They used formerly to live in caves or huts dug into the side of a bank or link, and lined with heath or straw.
The mayor’s assistant serves as the link to the media.
My homepage links to my wife's.
A by-N-link is composed of N lanes.
... from the web, the fact that everything is a link, ...
... And in both of those cases, along with the link, I have a ...