الإنجليزية - التركية
تعريف to light up in token or rejoicing في الإنجليزية التركية القاموس.
- illuminate
- {f} aydınlatmak
Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım.
-I use a flashlight to illuminate dark areas.
- illuminate
- {f} ışıklandırmak
- illuminate
- tezhipçi
- illuminate
- aydınlığa kavuşturmak
- illuminate
- donatmak
- illuminate
- (Sanat) ışık vermek
- illuminate
- aydınlat
María, sonbahar gecesini aydınlatan çeyrek ayı bulunan, yıldızlı gökyüzüne baktı.
-María looked at the starry sky, with a quarter moon that illuminated that autumn night.
Gün ışığı ortalığı aydınlatır, acılar da ruhu.
-Sun lights the landscape, pain illuminates the soul.
- illuminate
- {f} (birini/bir konuyu) aydınlatmak
- illuminate
- {f} aydınlanmak
- illuminate
- {f} ışıtmak
- illuminate
- {f} yaldızlı harflerle süslemek
- illuminate
- (İnşaat) aydınlatma
Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım.
-I use a flashlight to illuminate dark areas.
- illuminate
- {f} (kitabı/yazıyı) tezhip etmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to light up in token or rejoicing في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- illuminate
to light up in token or rejoicing
الواصلة
to light up in to·ken or re·joic·ingالتركية النطق
tı layt ʌp în tōkın ır rîcoysîngالنطق
/tə ˈlīt ˈəp ən ˈtōkən ər rəˈʤoisəɴɢ/ /tə ˈlaɪt ˈʌp ɪn ˈtoʊkən ɜr rɪˈʤɔɪsɪŋ/
Resimler
المفضلات