to lie or be on all sides of; to encircle; as, a wall surrounds the city

listen to the pronunciation of to lie or be on all sides of; to encircle; as, a wall surrounds the city
الإنجليزية - التركية

تعريف to lie or be on all sides of; to encircle; as, a wall surrounds the city في الإنجليزية التركية القاموس.

surround
{f} etrafını sarmak
surround
{f} kuşatmak
surround
{f} çevrelemek
surround
{i} kuşatma
surround
{i} çevirme
surround
çemberlemek
surround
çevir

Aslanlar Tom'u her tarafından çevirdi. - Lions surrounded Tom on all sides.

Evin etrafını çevirttik. - We've got the house surrounded.

surround
çevirmek
surround
kuşat

Düşman yüzler tarafından kuşatıldığımı görüyorum. - I see that I am surrounded by hostile faces.

Sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı. - Until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.

surround
{i} sürgün avı
surround
kuşatmak ihata etmek
surround
(fiil) etrafını çevirmek, sarmak, etrafını sarmak, kuşatmak, çevirmek, çevrelemek
surround
{f} ask. kuşatmak, sarmak
surround
etraf

Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu. - An old man sat surrounded by his grandchildren.

Brown etrafının çevrildiğini gördü. - Brown saw that he was surrounded.

surround
muhasara etmek
surround
muhit
surround
{i} şöminenin etrafındaki dekorlar
surround
{f} sarmak
surround
çevre

Kısa sürede yeni çevreye alıştı. - He soon got used to the new surroundings.

Çevreleyen tepeler kasabayı korudu. - The surrounding hills protected the town.

surround
{f} çevrelemek, çevirmek, -in etrafını çevirmek/sarmak
الإنجليزية - الإنجليزية
surround
to lie or be on all sides of; to encircle; as, a wall surrounds the city
المفضلات