to leave at a distance; to outpace, leave behind

listen to the pronunciation of to leave at a distance; to outpace, leave behind
الإنجليزية - التركية

تعريف to leave at a distance; to outpace, leave behind في الإنجليزية التركية القاموس.

distance
uzaklık

Bunu uygun bir uzaklıktan sakince gözlemledi. - He observed this calmly, from a comfortable distance.

Dünyadan aya olan uzaklık ne kadardır? - What is the distance from the Earth to the moon?

distance
mesafe

Güvenli bir mesafeden cesur olmak kolaydır. - It is easy to be brave from a safe distance.

Işık yılı, ışığın bir yılda gittiği mesafedir. - A lightyear is the distance that light travels in one year.

distance
{f} uzakta tutmak
distance
a good distance off epeyce uzakta
distance
iki nokta arasındaki mesafe
distance
soğukluk
distance
uzak bir yerde
distance
{i} uzaklık, mesafe, ara
distance
{f} geçmek
distance
müddet
distance
(Tıp) Zaman aralığı, iki olay arasında geçen müddet
distance
{i} açıklık
distance
(isim) uzaklık, uzak olma, açıklık; mesafe, ara, araya mesafe koyma; soğukluk
distance
menzil
distance
(Tıp) Mesae, uzaklık, iki nokta arasındaki mesafe
distance
buut
distance
{i} araya mesafe koyma
الإنجليزية - الإنجليزية
distance

Then the horse, with muscles strong as steel, distanced the sound.