to leave a vehicle such as a car. (but not public transport)

listen to the pronunciation of to leave a vehicle such as a car. (but not public transport)
الإنجليزية - التركية

تعريف to leave a vehicle such as a car. (but not public transport) في الإنجليزية التركية القاموس.

get out
çıkmak

Arabaki herkes arabadan çıkmak ve bacaklarını germek istediğini söyledi. - Everybody in the car said they wanted to get out and stretch their legs.

Tom bana oradan çıkmak için bekleyemediğini söyledi. - Tom told me he couldn't wait to get out of there.

get out
defol

Defol! Ve sakın bana bir daha dokunma! - Get out! And don't ever touch me again!

Seni iğrenç canavar, buradan defol! - You filthy beast, get out of here!

get out
açığa çıkmak
get out
(haber vb) duyulmak
get out
(sorun) çözmek
get out
gitmek

Tom buradan gitmek zorunda. - Tom has got to get out of here.

Sadece buradan gitmek zorundayım. - I just have to get out of here.

get out
ağızdan dökülmek
get out
(haber vb) yayılmak
get out
çıkarmak
get out
(söz vb) çıkmak
get out
(haber vb) dışarı sızmak
get out
çözümü bulmak
get out
doğru sonuca ulaşmak
get out
ayrılmak
get out
kaçırmak
get out
(Fiili Deyim ) 1- çıkarmak 2- (sır) sızmak , anlaşılmak
get out
(deyim) yayimlamak satisa cikarmak
get out
(deyim) kutuphaneden odunc almak. get out of sth. yapmaktan kurtulmak. get a rise out of someone [kd] birinin zayıf noktasına bastırıp kışkırtarak kızdırmak
get out
(deyim) ortaya cikmak,sizmak. get sth. out
الإنجليزية - الإنجليزية
get out

I'll get out at the end of the road and walk from there.

to leave a vehicle such as a car. (but not public transport)
المفضلات