to leave (a place)

listen to the pronunciation of to leave (a place)
الإنجليزية - التركية

تعريف to leave (a place) في الإنجليزية التركية القاموس.

quit
{f} çıkmak

Çıkmak istediğinden emin misin? - Are you sure you want to quit?

Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır. - Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.

quit
gitmek

Tom gitmek için pek hazır değil. - Tom isn't quite ready to go.

Şikayet etmeyi kes. Gitmek zorundasın. - Quit complaining. You have to go.

quit
{f} vazgeçmek

Tom'un vazgeçmekten başka seçeneği yok. - Tom has no choice but to quit.

Ivır zıvır yiyecek yemekten vazgeçmek için irade gücüne sahip olmadığım için kendimden nefret ediyorum. - I hate myself for not having the will power to quit eating junk food.

quit
(Ticaret) ayrılma

Şirketten ayrılmam istendi. - I've been asked to quit the company.

Ara sıra canım işimden ayrılmak istiyor. - At times I feel like quitting my job.

quit
(Kanun) boşaltmak
quit
çekip gitmek
quit
bırak,işi bırak
quit
vaz geçmek
quit
terketme

Terketmeyeceğim, ne söylersen söyle. - I won't quit, no matter what you say.

quit
{f} bırakmak, vazgeçmek: He quit smoking cigarettes. Sigara içmekten vazgeçti./Sigarayı bıraktı
quit
be quits k
quit
{s} kurtulmuş
quit
(fiil) vazgeçmek, istifa etmek, çekilmek, ayrılmak, çıkmak, bırakmak, ödemek, paydos etmek [amer.], bitmek, sona ermek, boşaltmak (evi), tahliye etmek
quit
{s} serbest
quit
{f} (quit/--ted, --ting)
quit
{f} tahliye etmek
quit
{f} istifa etmek

O şirketten istifa etmek için kararını verdi. - She's made up her mind to quit the company.

quit
(Askeri) BIRAKMAK, TERK ETMEK
quit
{s} arınmış
quit
arı
الإنجليزية - الإنجليزية
quit