to lay a foundation, place, build, settle, fix, establish, cast metals

listen to the pronunciation of to lay a foundation, place, build, settle, fix, establish, cast metals
الإنجليزية - التركية

تعريف to lay a foundation, place, build, settle, fix, establish, cast metals في الإنجليزية التركية القاموس.

found
kurmak

Henüz çadırımızı kurmak için iyi bir yer bulmadık. - I haven't found a good place to pitch our tent yet.

found
inşa etmek
found
döküm yapmak
found
temel yapmak
found
döküm

O bir dökümhanede çalışıyor. - He works in a foundry.

Bu tip dökümhane neredeyse on beş yıldır var olmadı. - This type foundry has not existed for almost fifteen years.

found
{f} bul

Bu kitabı çok enteresan buldum. - I found this book very interesting.

Zebralar ve zürafalar bir hayvanat bahçesinde bulunurlar. - Zebras and giraffes are found at a zoo.

found
desteklemek
found
yapmak

Tom her zaman Fuji Dağı'na çıkmak istemişti fakat şimdiye kadar, bunu yapmak için zaman bulamamıştı. - Tom had always wanted to climb Mt. Fuji, but until now, had not found the time to do so.

Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum. - When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.

found
yaptırmak
found
temelini atmak
found
bulunmuş
found
dökmek
found
{f} kalıba dökmek
found
tesis etmek
found
founder dökmeci
found
(fiil) kurmak, temelini atmak, dayandırmak, dayanmak, dökmek (demir), kalıba dökmek
found
eritmek
found
dökmeci ustası
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} found
to lay a foundation, place, build, settle, fix, establish, cast metals
المفضلات