to know; to understand; to take cognizance of

listen to the pronunciation of to know; to understand; to take cognizance of
الإنجليزية - التركية

تعريف to know; to understand; to take cognizance of في الإنجليزية التركية القاموس.

ken
görüş açısı
ken
{f} bilmek
ken
{f} bil

Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim. - I invited Ken, Bill and Yumi.

Ken her şeyi biliyormuş gibi konuşur. - Ken talks as if he knew everything.

ken
{f} İskoç. bilmek, anlamak, tanımak
ken
{i} bilgi alanı
ken
{i} görüş alanı

Ken'in adı çıkmış köpeğinin nerede olduğu Tom'un görüş alanının çok ötesinde bir sorun. - The whereabouts of Ken's notorious dog is an issue well beyond Ken's ken.

ken
{f} tanımak
الإنجليزية - الإنجليزية
ken