O, asla sır saklayamaz.
- She can never keep a secret.
O sır sonsuza dek saklanamaz.
- That secret can't be kept forever.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Onu saklı tutmak için hiçbir neden yok.
- There's no reason to keep it a secret.
Birbirimizden saklımız yok.
- We have no secrets from each other.
Gizem bir sır olarak kalacak.
- The secret will remain a secret.
Bu albümde saklı gizemli şarkı var.
- There's a secret song hidden on this album.
Sen çok gizemli görünüyorsun.
- You seem to be very secretive.
Bu albümde saklı gizemli şarkı var.
- There's a secret song hidden on this album.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.