to judge; to estimate

listen to the pronunciation of to judge; to estimate
الإنجليزية - التركية

تعريف to judge; to estimate في الإنجليزية التركية القاموس.

weigh
tartmak

Seçeneklerimi tartmak zorundayım. - I have to weigh my options.

Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır. - An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.

weigh
{f} düşünüp taşınmak

Avantajları ve dezavantajları düşünüp taşınmak zorundayız. - We have to weigh the pros and cons.

weigh
tartıya vurmak
weigh
gelmek

O, 80 kilodan daha fazla gelmektedir. - She weighs more than 80 kg.

weigh
{i} tartma

Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır. - An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.

Onların çantalarını tartmadım. - I didn't weigh their bags.

weigh
{f} tart

Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır. - An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.

Mary onu elinde tarttı. - Mary weighed it in her hand.

weigh
çekmek
weigh
{i} ağırlık

Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı. - Tom did weight training at a local gym.

Tom ağırlık çalışması yapar. - Tom does weight training.

weigh
ölçünmek
weigh
weigh down yüklemek
weigh
yük altına koymak
weigh
omuzlarını çökertmek
weigh
{f} yük olmak
weigh
{f} (up) iyice tartmak/düşünmek, ölçüp biçmek, teraziye vurmak. 3
weigh
weigh anchor demir almak
weigh
{f} basmak
weigh
(Tekstil) 1. tartmak 2. çekmek, gelmek
weigh
{f} bastırmak
الإنجليزية - الإنجليزية
weigh
to judge; to estimate
المفضلات