Tom davulu yavaş bir tempoda çaldı.
- Tom beat the drum at a slow tempo.
Ritmi hissedin ve tempoyu takip edin.
- Feel the rhythm and follow the beat.
Onları yenmek için, çok sıkı antrenman yaparız.
- In order to beat them, we practice very hard.
Yenmek kolay olmayacak.
- I won't be easy to beat.
Yumurtaları çırpmak için karıştırıcı kullanacak mısın?
- Are you going to use the blender to beat the eggs?
to beat a retreat; to beat to quarters.