İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.
- The relationship between Islam and the West includes centuries of co-existence and cooperation, but also conflict and religious wars.
E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.
- Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.
Metne söylemek istediğin her şeyi ekledin mi?
- Did you include everything you wanted to say in the text?
Bir ziyaretçinin başvurusunu ekledim.
- I've included a visitor's application.
Tom dahil olmak istemiyor.
- Tom doesn't want to be included.
Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.
- This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.
Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.
- Tom's duties include raking the leaves.
I could have here willingly ranged, but these straits wherein I am included will not permit.
I will purchase the vacation package if you will include car rental.
In the previous lesson, you learned how to use server-side includes, which enable you to easily include snippets of web pages within other web pages.
... It's called "karoshi." And I include in "Mind Over ...
... Presents will also include live streams from music festivals. ...