Tom henüz çok aşama kaydetmedi.
- Tom hasn't made much progress yet.
O, İngilizcesinde az gelişme yaptı.
- He has made little progress in his English.
O, İngilizcede hızlı bir gelişme yaptı.
- He has made rapid progress in English.
İş şimdi devam etmektedir.
- The work is now in progress.
Societies progress unevenly.