to hold fast; to cling to; to cherish

listen to the pronunciation of to hold fast; to cling to; to cherish
الإنجليزية - التركية

تعريف to hold fast; to cling to; to cherish في الإنجليزية التركية القاموس.

hug
{f} sarılmak

Sana tekrar sarılmak için sabırsızlanıyorum. - I can't wait to hug you again.

Sarılmaktan vazgeçtiler. - They stopped hugging.

hug
{f} kucaklaşmak
hug
sokulmak
hug
koçmak
hug
ayrılmamak
hug
sarılma

Tom Mary'ye sarılmak istiyor. - Tom wants to hug Mary.

Sarılmaktan vazgeçtiler. - They stopped hugging.

hug
kucaklama

Sadece hoş büyük bir kucaklamaya ne dersin? - How about just a nice, big hug?

Herkesin büyük bir kucaklamaya ihtiyacı var. - Everyone needs a big hug.

hug
sıkıca kucaklamak
hug
yakınından geçmek
hug
sevgiyle sarılmak
hug
{f} dört elle sarılmak
hug
bear hug çok sı
hug
{f} kucaklamak, sarılmak
hug
{f} bağrına basmak, sımsıkı tutmak
hug
{f} kıyıdan gitmek
hug
{f} benimsemek
hug
orsa gitmek
to hold to
bağlı kalmak
الإنجليزية - الإنجليزية
hug
to hold fast; to cling to; to cherish
المفضلات