to hold before one; to extend

listen to the pronunciation of to hold before one; to extend
الإنجليزية - التركية

تعريف to hold before one; to extend في الإنجليزية التركية القاموس.

pretend
{f} -miş gibi davranmak
pretend
{f} numarası yapmak
pretend
sayrımsamak
pretend
{f} hak iddia etmek
pretend
{f} yalandan yapmak
pretend
pretend to be a scholar bilginlik taslamak
pretend
iddiada bulunmak
pretend
benzetmek
pretend
pretend to the throne tahtta hak iddia etmek
pretend
(fiil) numarası yapmak, yapar gibi görünmek, yalandan yapmak, numara yapmak, bahane etmek, hak iddia etmek
pretend
gibi davranmak

Olmadığım bir şeyi yapar gibi davranmaktan bıktım. - I'm sick and tired of pretending that I'm something that I'm not.

Tom'u seviyormuş gibi davranmaktan nefret ediyorum. - I hate pretending I like Tom.

pretend
mış gibi yapmak

Hava Diyeti: Mış gibi yapmak varken neden yiyesiniz! - The Air Diet: Why Eat When You Can Pretend!

pretend
gibi yapmak

Hava Diyeti: Mış gibi yapmak varken neden yiyesiniz! - The Air Diet: Why Eat When You Can Pretend!

Hangisinin daha kötü olduğunu bilmiyorum: aptal olmak mı yoksa aptalmış gibi yapmak mı? - I don't know what's worse: being stupid or pretending to be stupid.

pretend
-mezlikten gelmek
pretend
numara yapmak

Tom benimle numara yapmak zorunda değil. - Tom doesn't have to pretend with me.

Tom numara yapmakta iyi değil. - Tom isn't good at pretending.

pretend
(to ile) -e sahipmiş gibi davranmak
pretend
-miş gibi yapmak
pretend
olmak

Hangisinin daha kötü olduğunu bilmiyorum: aptal olmak mı yoksa aptalmış gibi yapmak mı? - I don't know what's worse: being stupid or pretending to be stupid.

Sen en azından senin burada olmak istediğini taklit edebilir misin? - Can you at least pretend you want to be here?

pretend
{f} rolüne girmek, olmak: You pretend to be the cat and I'll be the mouse. Sen kedi ol, ben de fare olayım
الإنجليزية - الإنجليزية
pretend
to hold before one; to extend
المفضلات