to hit, kick or throw (a ball) extremely high

الإنجليزية - التركية

تعريف to hit, kick or throw (a ball) extremely high في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

sky

{i} sema

sky

gökyüzü

Bütün gökyüzü aydınlandı ve bir patlama vardı. - The whole sky lit up and there was an explosion.

Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı. - The sky has gradually clouded over.

sky

topu çok yükseğe atmak

sky

gök

Bütün gökyüzü aydınlandı ve bir patlama vardı. - The whole sky lit up and there was an explosion.

Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi. - Seen from the sky, the island was very beautiful.

sky

Sema, felek, teker

sky

{i} hava sahası

sky

{i} bölge

sky

duvarın üst tarafına asmak sky blue gök mavisi

sky

sky pilot orduda papaz veya rahip

sky

yukanya fırlatmak

sky

{f} havaya atmak

sky

{f} yukarı asmak

sky

{i} hava

Sıcak hava balonumuz gökyüzüne yükseldi - Our hot-air balloon rose into the sky.

Hava soğuk olacak ve gökyüzü basık olacak. - It will be cold and the sky will be overcast.

sky

{f} yükseğe atmak

sky

{i} iklim

sky

asuman

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف to hit, kick or throw (a ball) extremely high في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

sky

الواصلة

to hit, kick or throw (a ball) ex·treme·ly high