Onlar bize yardım etmek için geldiler.
- They came to our assistance.
Tom Mary'nin ayaklarına yardım etmek için elini aşağıya doğru uzattı.
- Tom reached down to assist Mary to her feet.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Benim bahçe işlerinde bana yardım etmeni istiyorum.
- I would like you to assist me with my gardening.
Mobilyayı taşımada ona yardım ettim.
- I assisted her in moving the furniture.
Amerika Birleşik Devletlerinde, hapşırdıklarında birine çok yaşa deriz.
- In the U.S., we say bless you to someone when they sneeze.
Bunu istemiyorsan onu başka birine vereceğim.
- If you don't want this, I'll give it to someone else.
İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?
- What's the technical terminology for assisting someone to go to the toilet with a urine bottle?
Yardım edebilir miyim?
- May I be of assistance?
Zavallı adama yardımcı olmak için zahmete girdi.
- He took the trouble to assist the poor man.
İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?
- What's the technical terminology for assisting someone to go to the toilet with a urine bottle?