to have two or more things or properties that function together

listen to the pronunciation of to have two or more things or properties that function together
الإنجليزية - التركية

تعريف to have two or more things or properties that function together في الإنجليزية التركية القاموس.

combine
{f} birleştirmek

İşi zevkle birleştirmek zordur. - It is hard to combine business with pleasure.

combine
birleşmek
combine
tor
combine
bileştirmek
combine
(Ticaret) tröst
combine
birleştir

Tom ve Mary John'a bir hediye almak için paralarını birleştirdiler. - Tom and Mary combined their money to buy a present for John.

Tek parça yapmak için tüm parçaları birleştirin. - Combine all the parts to make one piece.

combine
dili siyasi ve ticari çıkar sağlamak için bir araya gelen grup
combine
kartel/birlik
combine
bir araya g

Çok Fransızca kelime biliyorum ama cümle içinde bir araya getirmekte zorlanıyorum. - I know a lot of French words, but it's difficult for me to combine them into sentences.

combine
(to) karmak / birleştirmek
combine
{f} karışmak
combine
{i} birlik
combine
birleştir,v.birleştir: n.birlik
combine
(isim) birlik; uzlaşma; kartel
combine
{f} toplamak
combine
{i} uzlaşma
combine
{i} biçerdöver

Bugünün modern traktörleri ve biçerdöverleri yüksek teknoloji ile donatılmıştır. - Today's modern tractors and combines are equipped with high technology.

combine
{f} kombine etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
combine
to have two or more things or properties that function together

    الواصلة

    to have two or more things or properties that func·tion to·geth·er

    التركية النطق

    tı häv tu ır môr thîngz ır präpırtiz dhıt fʌngkşın tıgedhır

    النطق

    /tə ˈhav ˈto͞o ər ˈmôr ˈᴛʜəɴɢz ər ˈpräpərtēz ᴛʜət ˈfəɴɢksʜən təˈgeᴛʜər/ /tə ˈhæv ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈθɪŋz ɜr ˈprɑːpɜrtiːz ðət ˈfʌŋkʃən təˈɡɛðɜr/
المفضلات