Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to have the same score or position as another in a competition or ordering

listen to the pronunciation of to have the same score or position as another in a competition or ordering
الإنجليزية - التركية

تعريف to have the same score or position as another in a competition or ordering في الإنجليزية التركية القاموس.

tie
{i} bağlantı

İki ulusun güçlü ticaret bağlantısı var. - The two nations have strong trade ties.

Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler. - Scientists have learned that, throughout Earth's history, temperature and CO2 levels in the air are closely tied.

tie
bağ

O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi. - He demanded that the savage dog be kept tied up.

Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık. - We were tied to our decision because we signed the contract.

tie
atmak (düğüm)
tie
travers
tie
köprü olmak
tie
berabere kalmak
tie
düğüm

Tom kravatındaki düğümü düzeltti. - Tom straightened the knot on his tie.

Bir gemici düğümünü nasıl bağlayacağımı unuttum. - I've forgotten how to tie a bowline.

tie
kravat

O kırmızı kravat takım elbisene uymuyor-Niçin yeşil olanını takmıyorsun? - That red tie doesn't go with your suit. Why don't you wear the green one?

Bu kravat sana çok iyi uyuyor. - That tie suits you very well.

tie
bağlanmak

Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum. - I don't want to be tied to one company.

tie
bağla(mak)
tie
{i} engel
tie
{f} bağlamak: They tied him to a tree. Onu bir ağaca bağladılar
tie
{i} lata
tie
tie beam duvar latası
tie
{i} kiriş
tie
{i} boyunbağı
tie
{i} beraberlik
tie
boyun bağı
الإنجليزية - الإنجليزية
tie

They tied for third place.

to have the same score or position as another in a competition or ordering

    الواصلة

    to have the same score or po·si·tion as an·oth·er in a com·pe·ti·tion or ordering

    التركية النطق

    tı häv dhi seym skôr ır pızîşın äz ınʌdhır în ı kämpıtîşın ır ôrdırîng

    النطق

    /tə ˈhav ᴛʜē ˈsām ˈskôr ər pəˈzəsʜən ˈaz əˈnəᴛʜər ən ə ˌkämpəˈtəsʜən ər ˈôrdərəɴɢ/ /tə ˈhæv ðiː ˈseɪm ˈskɔːr ɜr pəˈzɪʃən ˈæz əˈnʌðɜr ɪn ə ˌkɑːmpəˈtɪʃən ɜr ˈɔːrdɜrɪŋ/
المفضلات