Onlar öğretmenlerini eğlendirmek için bir gösteri koydular.
- They put on a show to entertain their teachers.
İşi insanları eğlendirmek olan ve şovlara katılan kişi bir eğlendiren kimsedir.
- The man whose work it is to amuse people who attend a show is an entertainer.
Sirk bizi çok eğlendirdi.
- The circus entertained us very much.
Şimdi sizi müzikle eğlendireyim.
- Now let me entertain you with music.