Üzgünüm fakat sanırım sen hatalısın.
- I'm sorry, but I think you're mistaken.
Hepiniz hatalısınız gibi görünüyor.
- It appears that you are all mistaken.
Tom yanılmış olabilirdi.
- Tom could've been mistaken.
Ne yazık ki yanılmıştır.
- He is sadly mistaken.
Bilim adamlarına göre yaygın bir hata her problemin teknik bir çözümü var olduğuna yanlışlıkla inanmaktır.
- A fault common to scientists is mistakenly believing that every problem has a technical solution.
Tom sık sık yanlışlıkla bir öğrenciye benzetilir.
- Tom is often mistaken for a student.
I think you must be mistaken.