to have a vehement desire

listen to the pronunciation of to have a vehement desire
الإنجليزية - التركية

تعريف to have a vehement desire في الإنجليزية التركية القاموس.

thirst
{f} susamak

susamaktan kendimi alamıyorum - I can't help being thirsty.

thirst
susuzluk

Favori susuzluk içkin nedir? - What's your favorite thirst quencher?

Adam kurak bir ülkede susuzluktan öldü. - The man died of thirst in a dry country.

thirst
{f} susa

Çok susadım. Bir fincan kahve istiyorum. - I am thirsty. I would like to have a cup of coffee.

O, şöhrete susamıştır. - He is thirsty for fame.

thirst
güçlü arzu
thirst
susamışlık
thirst
ihtiras
thirst
(isim) susuzluk, susama, şiddetli istek, hararet, arzu
thirst
{i} arzu
thirst
(Tıp) Su içme isteği ile belirgin kuvvetli his, susuzluk
thirst
{i} susuzluk hissi, susuzluk hissetme
thirst
{f} for -i çok arzu etmek, -i çok istemek, -e susamak
thirst
teşnelik
thirst
iştiyak
thirst
özlemek
thirst
{i} susama

Tom Mary'ye içecek bir şey teklif etti ama o susamadığını söyledi. - Tom offered Mary something to drink, but she said she wasn't thirsty.

susamaktan kendimi alamıyorum - I can't help being thirsty.

thirst
(fiil) susamak
thirst
{i} arzu, istek
thirst
susuz olmak
thirst
{i} hararet
الإنجليزية - الإنجليزية
thirst
to have a vehement desire

    الواصلة

    to have a ve·he·ment de·sire

    التركية النطق

    tı häv ı vıhimınt dîzayır

    النطق

    /tə ˈhav ə vəˈhēmənt dəˈzīər/ /tə ˈhæv ə vəˈhiːmənt dɪˈzaɪɜr/
المفضلات