to hasten, station, put, expose, delay, carry accounts to a ledger

listen to the pronunciation of to hasten, station, put, expose, delay, carry accounts to a ledger
الإنجليزية - التركية

تعريف to hasten, station, put, expose, delay, carry accounts to a ledger في الإنجليزية التركية القاموس.

post
{i} memuriyet, görev
post
sonra

Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir. - Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period.

Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi. - He postponed leaving for Hokkaido until next month.

post
vazife
post
(adam) göndermek
post

Tom işleri her zaman erteliyor. - Tom is always postponing things.

Biz her zaman işe giderken postaneye yakın yürürüz. - We always walk by the post office on the way to work.

post
postaya atmak
post
garnizon
post
(yarışta) başlama/bitiş çekidi
post
nöbet
post
{f} görevlendirmek
post
{f} yerleştirmek [ask.]
post
{f} bilgi vermek
post
{f} geçirmek (kayıt)
post
{f} atamak
post
{f} aydınlatmak
post
{f} afişle ilan etmek
post
{f} afişe etmek
post
kışla/posta/direk
post
(kayıtları) günlük defterden ana
post
{i} yabancıların kurduğu alışveriş yeri
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} post
to hasten, station, put, expose, delay, carry accounts to a ledger
المفضلات