Senin harp çalmayı bırakmana inanamıyorum.
- I can't believe you quit playing harp.
Tom Mary'nin arpı o kadar çok iyi çalacağını beklemiyordu.
- Tom didn't expect that Mary would be able to play the harp so well.
Geçen gece sana bahsettiğim Fin arpçıdan hamile kaldım.
- I got pregnant from the Finnish harpist that I told you about last night.
Why do you harp on about a single small mistake?.