الإنجليزية - التركية
تعريف to handle roughly, strike, fawn, flatter في الإنجليزية التركية القاموس.
- paw
- {i} pati
Köpeğimin büyük patileri var.
-My dog has large paws.
- paw
- {i} pençe
Senin köpeğinin büyük pençeleri var!
-Your dog has huge paws!
Bir pençesi bandajlı bir köpek gördüm.
-I saw a dog with one paw bandaged.
- paw
- {f} pençele
Senin köpeğinin büyük pençeleri var!
-Your dog has huge paws!
Kanguruların iki küçük ön pençesi ve iki büyük, güçlü arka pençeleri vardır.
-Kangaroos have two small forepaws and two large, strong hind paws.
- paw
- pençe atmak
- paw
- (at/about ile) orasını burasını ellemek
- paw
- el
- paw
- kabaca ellemek
- paw
- pençelemek
- paw
- {i} k.dili. el
- paw
- mıncıklamak
- paw
- {i} hayvanın pençeli ayağı; pati
- paw
- {f} ellemek (kabaca)
- paw
- {f} yeri eşelemek (at)
- paw
- dili el
- paw
- {f} (hayvan) patisiyle (bir yeri) tırmalamak. 3
- paw
- {i} çirkin el yazısı
- paw
- ön ayak ile yeri eşelemek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to handle roughly, strike, fawn, flatter في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {v} paw
to handle roughly, strike, fawn, flatter
الواصلة
to han·dle roughly, strike, fawn, flat·terالنطق
Resimler
المفضلات