to grow old

listen to the pronunciation of to grow old
الإنجليزية - التركية
Eski büyümeye
saçı başı ağarmak
farımak
yaşlanmak

Karımla yaşlanmak istiyorum. - I want to grow old with my wife.

Yaşlanmak istemiyorlar. - They don't want to grow old.

kocalmak
farımak
kocaltmak
yıpranmak
kartlaşmak
saçı başı ağarmak
yaşlan

Biz yaşlandıkça, hafızamız zayıflar. - As we grow older, our memory becomes weaker.

O, asla yaşlanıyor gibi görünmüyor. - He never seems to grow older.

(Fiili Deyim ) 1- ihtiyarlamak , kocamak 2- eskimek
ihtiyarlamak
eskimek
kocamak
الإنجليزية - الإنجليزية
become older, become aged; become worn out
to grow old

    الواصلة

    to Grow old

    التركية النطق

    tı grō ōld

    النطق

    /tə ˈgrō ˈōld/ /tə ˈɡroʊ ˈoʊld/
المفضلات