Onların bir ideali sabahları kalkmak için bir sebepleri yok.
- They lack an ideal, a reason to get up in the morning.
Erken kalkmak istemedim.
- I didn't want to get up early.
Genellikle saat sekizde kalkarım.
- I usually get up at 8.
Genellikle saat sekizde kalkarım.
- I usually get up at eight o'clock.