to go or row in a boat

listen to the pronunciation of to go or row in a boat
الإنجليزية - التركية

تعريف to go or row in a boat في الإنجليزية التركية القاموس.

boat
{i} tekne

Adaya tekne ile ulaşmak kolaydır. - The island is easy to reach by boat.

O, uzakta kürek çeken bir teknenin görüntüsünü gördü. - She caught sight of a rowing boat in the distance.

boat
kayık

Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım. - Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.

Nehiri kayıkla geçtik. - We crossed the river by boat.

boat
{i} (gemi, vapur, sandal, yat gibi) tekne: What time does the boat leave? Vapur kaçta kalkıyor? I've got a new boat. Yeni bir sandalım var. How
boat
kayıkla taşımak
boat
gemi

Gemiyle yolculuk etmek çok eğlenceli, değil mi? - Traveling by boat is a lot of fun, isn't it?

Gemi Manş Denizine yaklaşıyordu. - The boat was approaching the English Channel.

boat
sandal
boat
kayık tabak
boat
sandal ile taşımak
boat
be all in the same boat aynı halde olmak
boat
{f} kayıkla gezmek
boat
bota bin
boat
(Askeri) BOT: Küçük bir deniz aracı
boat
sandalla gezmek
boat
nakletmek
boat
kase/gemi/bot
boat
{i} filika
الإنجليزية - الإنجليزية
boat
to go or row in a boat

    التركية النطق

    tı gō ır rō în ı bōt

    النطق

    /tə ˈgō ər ˈrō ən ə ˈbōt/ /tə ˈɡoʊ ɜr ˈroʊ ɪn ə ˈboʊt/
المفضلات