الإنجليزية - التركية
تعريف to go before and prepare or open a way for; to act as pioneer في الإنجليزية التركية القاموس.
- pioneer
- öncü
O, bu alanda bir öncüydü.
-She was a pioneer in this field.
O, bu alanda bir öncüydü.
-He was a pioneer in this field.
- pioneer
- {i} önder
- pioneer
- çığır açan
- pioneer
- öncüsü olmak
- pioneer
- öncülük yapmak
- pioneer
- istihkam
- pioneer
- öncülüğünü yapmak
- pioneer
- {f} öncülük et
- pioneer
- {f} öncülük etmek
- pioneer
- (fiil) çığır açmak, öncü olmak, önayak olmak, öncülük etmek
- pioneer
- önde giden
- pioneer
- istihkâm taburunda er
- pioneer
- {i} kılavuz
- pioneer
- {f} öncü olmak
- pioneer
- {i} önayak olan kimse
- pioneer
- (Askeri) KITA İSTİHKAMCISI: Kıtalarda, tahrip işi de dahil olmak üzere istihkamcılığa ait basit ve ivedi işleri yapmak için eğitim görmüş ve buna göre teçhiz edilmiş şahıs
- pioneer
- {f} çığır açmak
- pioneer
- akıncı ruhu ile işe girişmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to go before and prepare or open a way for; to act as pioneer في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- pioneer
to go before and prepare or open a way for; to act as pioneer
الواصلة
to go be·fore and pre·pare or o·pen a way for; to act as pi·o·neerالنطق
Resimler
السابق
المفضلات