Uzaklara gitmek istemiyorum.
- I don't want to go away.
Tom uzaklara gitmek istemiyor.
- Tom doesn't want to go away.
Uzaklara gitmek istemiyorum.
- I don't want to go away.
Tom uzaklara gitmek istemiyor.
- Tom doesn't want to go away.
Eşyalarını al ve uzaklaş.
- Pick up your things and go away.
Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak.
- Please go away and stop annoying me.
Gökdelen'in bataklığa batması bekleniyor.
- The skyscraper is expected to sink into the bog.
I lied to him to appease him so he would bug off.
... ELON MUSK: No, every now and then, it's percolating away. ...
... HE PUT ME DOWN AND WALKED AWAY. ...