to go ahead

listen to the pronunciation of to go ahead
الإنجليزية - التركية
Buyur!

Önden buyuralım ve yiyelim. - Let's go ahead and eat.

Sizin kaleminizi kullanabilir miyim? Tabii, buyurun. - May I use your pencil? Sure go ahead.

ilerlemek

İlerlemek ve faturayı hemen ödemek sanırım mantıklı olur. - I suppose it makes sense to go ahead and pay the bill right now.

(Dilbilim) ilk adımı atmak
(Dilbilim) yola çıkmak
(Dilbilim) işe koyulmak
(Havacılık) devam edin
ilerleyen
sürmek
ilerle

İlerlemek ve faturayı hemen ödemek sanırım mantıklı olur. - I suppose it makes sense to go ahead and pay the bill right now.

İlerleyin ve Tom'a sorun. - Go ahead and ask Tom.

başlamak
ileri gitmek
o.k
iyi
Go Ahead
gelişmek
Go Ahead
öne geçmek
Go Ahead
devam etmek
Go Ahead
önde gitmek
Go Ahead
önden buyurmak
Go ahead
Devam et!

Söyleyecek bir şeyin varsa devam et ve söyle. - If you've got something to say, go ahead and say it.

Söyleyecek bir şeyin varsa devam et ve söyle. - If you have something to say, go ahead and say it.

go ahead
of -den önce gitmek
o.k
okey
o.k
peki
o.k
oldu
o.k
tamam
o.k
idare eder
الإنجليزية - الإنجليزية
o.k
To proceed; to begin

Go ahead and eat without me. I expect to be very late.

go on, continue (Internet)
ga
proceed (with a plan oc action); "He went ahead with the project"
If someone goes ahead with something, they begin to do it or make it, especially after planning, promising, or asking permission to do it. The district board will vote today on whether to go ahead with the plan
proceed (with a plan oc action); "He went ahead with the project
If a process or an organized event goes ahead, it takes place or is carried out. The event will go ahead as planned in Sheffield next summer
to go ahead

    الواصلة

    to go a·head

    التركية النطق

    tı gō ıhed

    النطق

    /tə ˈgō əˈhed/ /tə ˈɡoʊ əˈhɛd/

    فيديوهات

    ... OK, but go ahead, sir. ...
    ... and putting party ahead of country that we're not able ...
المفضلات