Onu açıklamak istiyorum.
- I'd like to clarify that.
Sadece onu açıklamak istedim.
- I just wanted to clarify that.
Öğretmen beklenen cevabın türünü netleştirmek için tahtada bir örnek gösterebilir.
- The teacher can show an example on the blackboard to clarify the type of answer expected.
Okyanusu öv ama karada kal.
- Glorify the ocean, but stay on the ground.
Parayı övmeyen ekonomik sistemler var.
- There are economic systems that don't glorify money.
Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.
- To raise one's name in later generations and thereby glorify one's parents, this is the greatest expression of filial piety.
Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.
- To raise one's name in later generations and thereby glorify one's parents, this is the greatest expression of filial piety.