Bu kitaptan büyük bir keyif alacaksınız.
- You will derive great pleasure from this book.
Bu kitap sana büyük keyif verecek.
- This book will give you great pleasure.
Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.
- To swim in the ocean is my greatest pleasure.
Birkaç şey bize müzik kadar çok zevk verir.
- Few things give us as much pleasure as music.
Mary'nin gözleri sevinçle parlıyordu.
- Maria's eyes lightened with pleasure.
Johnny pleasured Jackie orally last night.