Bize ne demek istediğini söyle.
- Tell us what you mean.
Bana ne demek istediğini söyle.
- Tell me what you mean.
Tom'un sağlık problemlerini sana anlatmak etik olmazdı.
- It would be unethical for me to tell you about Tom's medical problems.
Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
- There is no telling what will happen next.
Gerçeği söylemek gerekirse, bu konu onu hiç ilgilendirmez.
- To tell the truth, this matter does not concern it at all.
Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.
- I called you, on the one hand to invite you out to eat, and on the other to tell you my son is going to get married.
Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?
- Can you please tell me what time the train leaves?
Lütfen adresini bana söyle.
- Please tell me your address.
Tom bilmek istediğini sana söylemez.
- Tom won't tell you what you want to know.
Onun bilmek istediğini Tom'un Mary'ye söylememek için iyi bir nedeni var.
- Tom has a good reason for not telling Mary what she wants to know.
Ne zaman geleceğini tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling when they will come.
Onun ne yapacağını tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he will do.