to get out of the dirt purify, refine

listen to the pronunciation of to get out of the dirt purify, refine
الإنجليزية - التركية

تعريف to get out of the dirt purify, refine في الإنجليزية التركية القاموس.

get out of
kurtulmak

Bu labirentten kurtulmak çok zor. - This maze is very hard to get out of.

Bu durumdan kurtulmak zorundayım. - I have to get out of this situation.

get out of
(Fiili Deyim ) -den dışarı çıkmak
get out of
kaçınmak
get out of
uzak durmak
clean
{f} arıtmak
clean
(Kanun) muntazam
clean
net
clean
alnı açık
get out of
(bir yerden) çıkmak
get out of
bulaşmamak
get out of
sızıntı yapmak
get out of
dışarı çıkartmak
get out of
-den çıkartmak
get out of
-den elde etmek
get out of
arabadan inmek

Tom arabadan inmek istiyordu. - Tom wanted to get out of the car.

Tom arabadan inmek ve yürümek istedi. - Tom wanted to get out of the car and walk.

get out of
ağzından laf almak
get out of
dışarı sızmak
get out of
sıyrılmak
get out of
bir şeyi elde etmek
get out of
sakınmak
get out of
-den yararlanmak
get out of
birine boyun eğdirmek
get out of
inmek

Tom arabadan inmek istiyordu. - Tom wanted to get out of the car.

Tom arabadan inmek ve yürümek istedi. - Tom wanted to get out of the car and walk.

get out of
kaçak yapmak
get out of
uzaklaşıp kurtulmak
clean
tam anlamıyla
clean
masum
clean
(hayvan) iç kılganlarını çıkartmak
clean
temizlik

Sadece temizlikçiler toplantı odasına girmeye yetkilidir. - Only cleaners are authorized to enter into the meeting room.

Birçok ev temizlik malzemeleri zehir içerir. - Many household cleaners contain poison.

get out of
elde etmek
get out of
sorumluluktan kaçmak
get out of
vazgeçebilmek
get out of
kaç

Buradan hemen kaçmalıyız. - We should get out of here now.

Kaç Tom. Çık buradan! - Run, Tom. Get out of here!

to get out
çıkmak
clean
{s} yenebilir (av eti v.b.)
clean
{s} saf

Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilirler. - Electronic components can be cleaned by using pure isopropyl alcohol.

Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir. - Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol.

clean
silip supürmek
clean
{s} temiz, pak
clean
{f} boşaltmak
clean
(Nükleer Bilimler) (reactor) temiz (reaktör)
clean
temizleme

Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti. - Several students have gone home without cleaning the classroom.

Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin. - Now that you are here, you can help do the cleaning.

clean
yıkamak

Bulaşık yıkamaktan nefret ederim, hatta tuvalet temizlemekten daha çok. - I hate doing the washing up, even more than cleaning the toilet.

clean
{f} arındırmak
clean
{s} pak
clean
(Tekstil) 1. temiz 2. temizlemek
clean
{s} yazısız
get out of
bırakabilmek
get out of
kazanmak
get out of
sağlamak
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} clean
get out of
To leave, exit, or become free of

I can't get out of this notion that she may have known all along.

get out of
To circumvent some obligation entirely

Is there any way I can get out of Saturdays?.

get out of
If you get out of doing something that you do not want to do, you succeed in avoiding doing it. It's amazing what people will do to get out of paying taxes
to get out of the dirt purify, refine
المفضلات