to get involved or involve oneself, causing disturbance

listen to the pronunciation of to get involved or involve oneself, causing disturbance
الإنجليزية - التركية

تعريف to get involved or involve oneself, causing disturbance في الإنجليزية التركية القاموس.

interfere
{f} müdahale etmek

Müdahale etmek istemiyorum. - I don't wish to interfere.

Ben kişisel yaşamınıza müdahale etmek istemiyorum. - I don't want to interfere with your personal life.

interfere
{f} karışmak
interfere
(Biyoloji) müdahale et

Asla müdahale etmemeliydin. - You should've never interfered.

Müdahale etmemeliydim. - I shouldn't have interfered.

interfere
{f} in -e karışmak, -e burnunu sokmak, -e müdahale etmek
interfere
yoluna çıkmak
interfere
herşeye maydanoz olmak
interfere
(with/in/between ile) yoluna çıkmak
interfere
karış

Bob Jane'e onun kişisel işlerine karışmamasını söyledi. - Bob told Jane not to interfere in his personal affairs.

Diğer insanların işlerine karışmaya hakkın yoktur. - You have no right to interfere in other people's affairs.

interfere
giriş
to get involved
yer almak
interfere
zıddiyet göstermek
interfere
{f} araya girmek
interfere
{f} with ile çatışmak
interfere
bazı oyunlarda karşı tarafın yolunu kesmek
interfere
interfere karış
interfere
{f} parazit yapmak
interfere
{f} with -i engellemek
interfere
(fiil) karışmak, girişmek, müdahale etmek, araya girmek, parazit yapmak
interfere
birbiri üzerine tesir etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
interfere

I always try not to interfere with other people’s personal affairs.

to get involved or involve oneself, causing disturbance
المفضلات