Yardım almak zorunda kalacaksın.
- You'll have to get help.
Yardım almak için dışarıya çıktım.
- I went out to get help.
Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir.
- It is our duty to help one another.