to get clear from danger or evil of any form; to be passed without harm

listen to the pronunciation of to get clear from danger or evil of any form; to be passed without harm
الإنجليزية - التركية

تعريف to get clear from danger or evil of any form; to be passed without harm في الإنجليزية التركية القاموس.

escape
{i} sızıntı
escape
{f} kaçıp kurtulmak
escape
{f} sızmak
escape
kaçılmak
escape
akla gelmemek
escape
kurtuluş/sızıntı/kaçış
escape
savuşturmak
escape
{f} firar etmek
escape
yakayı sıyırmak
escape
(Tıp) Dışarı çıkma, salınma, serbest hale geçme (hormon v.s.)
escape
(Bilgisayar) çık

Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor. - Her name often escapes me.

Tatile çıkmak istediler. - They wanted to escape on vacation.

escape
{f} kaçak yapmak
escape
(Bilgisayar) öncelem
escape
(gaz/sıvı/vb.) sızma
escape
atlatmak
escape
kaçma

Brown kendisi kaçmak istemedi. - Brown himself did not want to escape.

Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum. - I think it's highly unlikely that we'll be able to escape from this prison.

escape
{f} kurtulmak, paçayı kurtarmak; atlatmak
escape
{i} kaçış, kaçma, firar
escape
{f} kurtulmak
escape
{f} gözünden kaçmak; aklından çıkmak
الإنجليزية - الإنجليزية
escape
to get clear from danger or evil of any form; to be passed without harm

    الواصلة

    to get clear from dan·ger or e·vil of a·ny form; to be passed with·out harm

    النطق

المفضلات