to gain (success) through applied effort or work

listen to the pronunciation of to gain (success) through applied effort or work
الإنجليزية - التركية

تعريف to gain (success) through applied effort or work في الإنجليزية التركية القاموس.

earn
kazanmak

Onlar para kazanmak istiyorlardı. - They wanted to earn money.

O işten, ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır. - He earns over 500 dollars a month from that job.

earn
{f} para kazanmak

Ne kadar para kazanmak istersin? - How much money do you want to earn?

Onlar para kazanmak istiyorlardı. - They wanted to earn money.

earn
edinmek
earn
kazandır/kazan
earn
kazan

Tom şehirde yaşamak için yeterli para kazanıyor mu? - Does Tom earn enough money to live in the city?

Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi! - His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.

earn
{f} kazanmak; kazandırmak
earn
doğrultmak
earn
para kazandırmak
earn
kazanç elde etmek
earn
(Ticaret) (para) kazanmak
earn
{f} hak etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
earn

You can have the s'mores: you earned them, clearing the walkway of snow so well.