to gain; to obtain

listen to the pronunciation of to gain; to obtain
الإنجليزية - التركية

تعريف to gain; to obtain في الإنجليزية التركية القاموس.

accomplish
{f} yapmak

İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil. - It's not necessary to do evil in order to accomplish good.

Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı. - Ken finally accomplished what he set out to do.

accomplish
(fiil) başarmak, sonuçlandırmak, yapmak, yerine getirmek, üstesinden gelmek; almak (yol, zaman)
accomplish
{f} başarmak, becermek, üstesinden gelmek
accomplish
sonuçlandır

O başladığı şeyi sonuçlandırır. - He accomplishes whatever he sets out to do.

accomplish
{f} yerine getirmek
accomplish
{f} almak yol
accomplish
hayata geçirmek
accomplish
(Tekstil) 1. gerçekleştirmek 2. yapmak (üretmek, çıkarmak, bitirmek)
accomplish
(Kanun) yapıp bitirmek
accomplish
başarıyla sonuçlandırmak
accomplish
başarmak

İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil. - It's not necessary to do evil in order to accomplish good.

Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti. - Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.

accomplish
sonuçlandir
accomplish
{f} üstesinden gelmek
accomplish
{f} sonuçlandırmak
accomplish
(Mukavele) tamamlamak; başarmak, becermek, üstesinden gelmek
accomplish
başar

Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti. - Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.

Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım. - I will accomplish it at all costs.

accomplish
nezaketli
accomplish
{f} zaman
accomplish
ikmal etmek accomplished ikmal edilmiş hünerli
الإنجليزية - الإنجليزية
accomplish
to gain; to obtain
المفضلات