to frighten, terrify, especially in a minor way

listen to the pronunciation of to frighten, terrify, especially in a minor way
الإنجليزية - التركية

تعريف to frighten, terrify, especially in a minor way في الإنجليزية التركية القاموس.

scare
korkutmak

Seni korkutmak isteseydim, birkaç hafta önce rüyamda ne gördüğümü anlatırdım. - If I wanted to scare you, I would tell you what I dreamt about a few weeks ago.

Seni korkutmak istemedim. - I didn't want to scare you.

scare
ürkü

Tom kesinlikle ürküyor. - Tom is certainly scared.

scare
korkutucu
scare
panik

1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti. - By the summer of 1920, the Red Scare was over.

scare
ani korku
scare
(off/away ile) korkutup kaçırmak
scare
korkmak

Korkmak için hiçbir neden yok. - There's no reason to be scared.

Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin. - It's normal to be scared. I'm scared too, you know.

scare
dili arayıp meydana çıkarmak
scare
{f} ödünü koparmak
scare
{i} ödü patlama
scare
{i} korku

Gerçeği söylemek gerekirse. Ben yükseklikten korkuyorum, Sen bir korkaksın! - To tell you the truth, I am scared of heights. You are a coward!

Tom hayaletlerden korkuyor. - Tom is scared of ghosts.

scare
kıt,v.korkut: n.korku
scare
{i} ürkme
scare
scare away veya off korkutup kaçırmak
الإنجليزية - الإنجليزية
scare

Did that scare you when I said Boo!?.

to frighten, terrify, especially in a minor way
المفضلات