الإنجليزية - التركية
تعريف to free from trouble and fill with joy في الإنجليزية التركية القاموس.
- lighten
- aydınlatmak
- lighten
- açıklaştırmak
- lighten
- açmak renk
- lighten
- (Ticaret) layter
- lighten
- aydınlanmak
- lighten
- hafiflet
Hükümet vergileri hafifletti.
-The government lightened taxes.
Yükü hafifletmek zorundayız.
-We have to lighten the load.
- lighten
- neşelenmek
- lighten
- neşelendirmek
- lighten
- hafifletmek
Yükü hafifletmek zorundayız.
-We have to lighten the load.
O, atmosferi hafifletmek için bir şarkı söyledi.
-He sang a song to lighten the atmosphere.
- lighten
- {f} ışık saçmak
- lighten
- {f} rahatlatmak
- lighten
- (fiil) aydınlanmak, parlamak, açmak (renk), ışık saçmak, rengini açmak, şimşek çakmak, parlatmak, aydınlatmak, hafifletmek, rahatlatmak
- lighten
- {f} hafifletmek, yükünü azaltmak; hafiflemek, yükü azalmak
- lighten
- {f} açmak (renk)
- lighten
- hafiflet/aydınlat
- lighten
- {f} parlamak
- lighten
- {f} parlatmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to free from trouble and fill with joy في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- lighten
- To free from
- disembitter
المصطلحات ذات الصلة
to free from trouble and fill with joy
الواصلة
to free from trou·ble and fill with joyالتركية النطق
tı fri fırm trʌbıl ınd fîl wîdh coyالنطق
/tə ˈfrē fərm ˈtrəbəl ənd ˈfəl wəᴛʜ ˈʤoi/ /tə ˈfriː fɜrm ˈtrʌbəl ənd ˈfɪl wɪð ˈʤɔɪ/
Resimler
المفضلات