to form into a line; to align; as, to line troops

listen to the pronunciation of to form into a line; to align; as, to line troops
الإنجليزية - التركية

تعريف to form into a line; to align; as, to line troops في الإنجليزية التركية القاموس.

line
{i} hat

Onu aradım, ancak hat meşguldü. - I called her, but the line was busy.

Ben onu aramaya çalıştım, ama hat meşguldü. - I tried to call him up, but the line was busy.

line
{f} doldurmak
line
sıralamak
line
(Argo) kandırıcı sözler
line
ton
line
çizgilerle göstermek
line
astarlamak
line
doğru çizgi
line
sıra oluşturmak
line
desen
line
(tenek ve deniz) hat
line
çizgi

Elbiselerin yeni çizgisi Paris'ten. - The new line of dresses is from Paris.

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir. - These two lines cut across each other at right angles.

line
{i} kablo
line
{f} kaplamak
line
ölçme ipi
line
(İnşaat) boru, hat, çizgi
line
{i} bilgi
line
kısa mektu
line
{i} kuyruk

O kuyrukta otuz dakika durdum. - I stood in that line for thirty minutes.

Tom üç saat kuyrukta beklemek zorunda kaldı. - Tom had to wait in line for three hours.

line
dizgin
الإنجليزية - الإنجليزية
line
to form into a line; to align; as, to line troops
المفضلات